ÖĞRETMENLERİN ÖRGÜTSEL MUHALEFETİN SONUÇLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ |
Author : Bünyamin AĞALDAY - Abidin DAĞLI |
Abstract | Full Text |
Abstract : Bu araştırmanın amacı, resmi ilköğretim okullarının II. kademesinde görevli öğretmenlerin; örgütsel muhalefetin sonuçlarına (muhalefetin öğretmen, yönetici ve okul üzerinde yol açtığı sonuçlar) ilişkin görüşlerini saptamaktır. Araştırma, genel tarama modelinde yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında Mardin il merkezindeki resmi ilköğretim okullarının II. kademesinde görevli öğretmenler oluşturmaktadır. Evrenden random yöntemi ile seçilen 191 öğretmen araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırmada veriler, Özdemir (2010) tarafından geliştirilen Örgütsel Muhalefet Ölçeği”nin ”Muhalefetin Sonuçları” bölümü kullanılmıştır. İlgili bölüm 26 maddeden oluşmaktadır. Anlamlılık düzeyi ,05 olarak alınmıştır. Verilerin analizi sonucunda; yöneticilerin, muhalif davranış sergileyen öğretmenlere yönelik sergiledikleri en yüksek düzeyli davranış sıkı denetim altına alma, en düşük düzeyli davranış ise, beni tehdit eder. Diğer taraftan, yöneticilerin kendilerine yönelik sergilenen muhalif davranışlar karşısında gösterdikleri en yüksek düzeyli davranış, değerlerinin anlaşılmadığından yakınmaları, en düşük düzeyli davranış ise karar alma güçlerini kaybetmeleridir. Ayrıca, öğretmenlerin yöneticilere yönelik sergiledikleri muhalif davranışlar sonucunda okulda en çok özdenetimin geliştiği, en az ise öğretmenlere ve öğrencilere dönük kötü muamelelerin son bulmasıdır. Tüm bu bulgula ek olarak, sendika üyeliği değişkenine göre, öğretmenlerin örgütsel muhalefetin öğretmen üzerinde doğuracağı sonuçlara ilişkin görüşleri arasında anlamlı fark saptanmıştır. |
|
PROUST’UN ZAMANA KARŞI ZAFERİ: KAYIP ZAMANIN İZİNDE |
Author : Haluk ÖNER |
Abstract | Full Text |
Abstract : Fransız ve dünya edebiyatının en önemli üslup yazarlarından biri olan Marcel Proust, on dört yıllık emeğinin ürünü olan Kayıp Zamanın İzinde serisinde yüzlerce karakterin yaşamını zamanın kozmik ve psikolojik algısından yola çıkarak kurgular. Proust bütün yaşamları zaman ve mekân ilişkisinin anlardan meydana geldiği düşüncesinden hareketle anlatır ve yazma eyleminin kendisini de roman kurgusunun bir parçası haline dönüştürür. Yedi ciltlik roman serisinde beş yüze yakın karakterin yaşamını uzun bir zaman diliminde birbiriyle bağıntılı bir kurguyla yazan Proust, bu kadar uzun bir anlatıda doğabilecek boşlukları ben dilini kullanarak, anları birleştirerek, karakterleri döngüsel bir kurguyla yaşatarak ve zaman algısını genişleterek sağlamıştır. Bu makale Marcel Proust’un Kayıp Zamanın İzinde adlı nehir romanlarında zaman algısı üzerinde durmaktadır. Roman kurgusunda zaman algısının en az mekan kadar önemsenmesi gerektiğinin ve bu algının bir klasik yapıtta ne kadar genişletilebileceğinin hatta eğilip bükülebileceğinin de altı çizilecektir. |
|
USTA ŞAGİRD (ULU) KÜMBETİ TAŞ SÜSLEMELERİ |
Author : Oktay HATİPOĞLU |
Abstract | Full Text |
Abstract :Türkiye’nin doğusunda, Bitlis iline bağlı bir ilçe olan Ahlat, çok sayıda tarihi eseri bünyesinde barındıran önemli yörelerden biridir. Açık hava müzesi niteliğindeki Ahlat’ta, tarihi eserler arasında mezar taşları ve kümbetler önemli bir yere sahiptir. Usta-Şagirt kümbeti, Ahlat’taki kümbetlerin en büyüğü olup, Ulu kümbet olarak ta isimlendirilmektedir. Kitabesi olmadığından, yapılış tarihi ve kime ait olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Usta-Şagird Kümbeti, köşeleri pahlı, 9m x 9m ölçülerinde, kare planlı yüksek bir kaide üzerinde yükselmekte olup silindirik bir gövde ve onu örten sivri konik külahı ile zarif bir yapıdır. İnce bir taş işçiliğine sahip Usta-Şagird Kümbeti, bezemeleri bakımından Anadolu Selçuklu kümbetleri arasında önemli bir yapıdır. Usta-Şagird kümbetinde tezyinat, gövde ve külahta yoğun olarak yer almaktadır. Yapının tezyinatında, geometrik, rûmi ve bitkisel motifler ile beraber yazı kullanılmıştır. Yapı günümüze sağlam olarak ulaşmıştır. |
|
KUMUK DİLİINİN OTEMİŞ ŞİVESİNİN ASIL KELİME HAZİNESİNİN TÜKENME PROBLEMİ |
Author : Gadjiyeva LEYLA - Aybatırova MUSLİMAT |
Abstract | Full Text |
Abstract : Dil, lehçe, şive, farklı fonksiyon alanlarında kullanılan bağımsız sistemlerdir. Dil çeşitliliğinin sınırlanması geri dönüşümsüz ve objektif bir süreçtir. Kaybolma tehlikesi altındaki diller hakkında daha çok etnik, dilsel ve kültürel araştırmalar üzerinde çalışmak ve gelecek nesiller için bunları belgelemek dilbilimcilerinin esas meselelerinden biridir. Sosyal hayat şartlarının değişiklikleri lehçe ve şivelerin âkıbetini belirtmektedir. Dillerin sözcük yapısının sönmesi probleminin arasında farklı dillerin ve edebiyat dillerinin şivelerinin karışıkılığı da yer almaktadır. Dil ve kültür zengin bir semantik saha yaratmaktadır. Zengin tarihi tecrübesine sahip olan ağızlar parlak bir şekilde yer almaktadır. Ötemiş köyü, şüphesiz, Kumuk Edebiyat Diline ve diğer Kumuk ağızlarına göre daha zengin ve eskidir. Dağıstan’ın en eski köylerinden, zamanlarda Ötemiş Sultanlığının başkenti olarak faaliyette bulunmuş olan Kumuk Türk’lerinin yaşadığı Ötemiş köyü, beş bin yıllık tarihe sahiptir. Ötemiş’liler, Kumuk dilinin en eski şivesi olarak belirtilinen Ötemiş şivesinin zengin kelime hazinesine, tarihe, ilginç gelenek ve göreneklere sahiptirler. Ötemiş şivesinin kelime hazinesinin asıl tabakası Türk kelimelerdir. |
|
DOOLITTLE’I ŞEKİLLENDİREN ERKEK HEYKELTIRAŞLAR |
Author : Devrim VAROL |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bernard Shaw, Pygmalion adlı eserinde, bir kadının yeniden yaratılma sürecindeki erkek velayeti ve başatlığının yapıcı ve yıkıcı yönleriyle ilgili gerçekleri inceler. Eserin başlığı, Shaw’ın oyununun temelini oluşturan Ovid’in mitolojik hikayesini ve alt algısal mesajlarını anlamayı gerektirir. Ovid’in hikayesindeki erkek heykeltıraş Pygmalion’a, yaptığı bir fildişi heykelden kusursuz bir kadın yaratma gücü bahşedilir. Bir kadın düşmanı olan Pygmalion’ın meydana getirdiği eser, erkek beğenisiyle donatılmış bir varlığın yaratılmasıyla ses bulan erkek bakış açısının bütün özellklerini içerir. Benzer şekilde Shaw’ın eseri Pygmalion’da da Eliza, yaratıcısının uzmanlığı olan sesbilgisinin öğretileriyle şekillenir. Ancak, cansız bir heykelin aksine, Eliza’nın ait olmadığı bir sınıfta varolabilmesi için geliştirmesi gereken başka beceriler de vardır. Bu noktada, bu çalışma Eliza’nın dönüşümünde erkek karakterlerin üstlendiği rolleri tanımlamayı amaçlamaktadır. |
|
YAPILANDIRMACI ÖĞRENME YAKLAŞIMI VE ORTAÖĞRETİMDE UYGULANABİLİRLİĞİ HAKKINDA ÖĞRETMEN ADAYLARININ GÖRÜŞLERİ |
Author : Şeyda GÜL - Esra ÖZAY KÖSE - Meryem KONU |
Abstract | Full Text |
Abstract :Yapılandırmacı öğrenme yaklaşımı, bilginin öğrencinin zihninde çevresiyle etkileşimi sonucu kendi çabasıyla yapılandığını kabul eder (Atasoy & Akdeniz, 2006). Bu çalışmanın amacı; öğretmen adaylarının yapılandırmacı öğrenme yaklaşımı hakkındaki görüşlerini, bu yaklaşıma yatkınlıklarını ve yapılandırmacı öğrenme yaklaşımının okullarda uygulanabilirliğini araştırmaktır. Araştırma Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi biyoloji öğretmenliği programına devam eden 100 öğretmen adayı üzerinde gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak konu ile ilgili 41 sorudan oluşan bir anket hazırlanmıştır. Elde edilen verilere göre yapılandırmacı öğrenme kuramının öğretmen adayları tarafından detaylı olarak bilinmediği ortaya çıkmıştır. |
|
ANLAM ANALİZ METHODUNUN TENNESSEE GAZETESİ OLAN ŞEHİR GAZETESİ’NE UYGULANMASI: NASHVİLLE, TENNESSEE’DE KÜRT GURUR ÇETESİ KÜLTÜRÜNÜN ANLAŞILMASI |
Author : Sebahattin ZİYANAK - Mehmet SOYER |
Abstract | Full Text |
Abstract : Bu çalışmanın amacı Tennessee gazetesi olan Şehir Gazetesi’nin ve okuyucularının Kürt Gurur Çetesi ile ilgili haber yorumlarının nasıl anlaşıldığının incelemesidir. Bu çalışma Kürt Gurur Çetesi ile ilgili medyada yapılan haber yorumlarının Nashville, Tennessee’de ikamet eden halkın fikirlerinin nasıl etkilediğini değerlendirmektedir. Bu araştırma Şehir Gazetesi’ni takip eden okuyucuların Kürt Gurur Çetesi ile ilgili medyada yaptıkları haber yorumlarının ne kadar farklı olarak algılandıklarına odaklanmaktadır. Tek bir makale cok fazla yegâne anlam ortaya çıkarabiliyor. Bu araştırma haber yorumlarının direkt olarak ırkçı tutuma sebebiyet verdigi izlenimini ima etmez. Diğer taraftan, bu çalışma haber yorumlarını harekete geçirici etkenleri ve buna ilaveten habere yorum yapan gazete takipçilerinin kurgulama ve anlamlarını dikkatle gözden geçirmektedir. Bunun yanında bu çalışma Kürt Gurur Çetesi ile ilgili haberlerin nasil inşa edildiğini test etmektedir. Bu bakımdan sembolik etkileşimcilik teori bireyler arasındaki haber yorumlarının açıklamalarını ve anlamlarını öğrenmek maksadıyle uygulanmıştır.Verileri araştırmak için anlam analizi yöntemi uygulanmış olup ve bunun yanında kodlama ve çerçeve teknikleri verileri gözlemlemek amacıyla kullanılmıştır. |
|
EĞİTİM ÖĞRETİM ORTAMINDA MATERYAL KULLANIMININ ÖĞRENME SÜRECİNE ETKİSİNİN EĞİTSEL VE PSİKOLOJİK BOYUTU ( MARDİN İLİ UYGULAMA ÖRNEĞİ ) |
Author : Yavuz HATUNOĞLU - Aşkım HATUNOĞLU - Mehmet Ali AVCI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu araştırmanın amacı; Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel ve resmi okullarda uygulanmakta olan öğretim programlarında verimi arttırmaktır. Bu gün eğitim ortamında uygulanan öğretim programlarında klasik eğitim anlayışından gittikçe uzaklaşılmakla birlikte eğitim sürecinde büyük değişimler meydana gelmiştir. Günümüzde uygulanan öğrenci merkezli eğitim sisteminde teknoloji ve materyal kullanma eğitim öğretim süreci içerisinde öğretimin vazgeçilmezleri arasında yerini almıştır. Araştırmamız Mardin İli Kızıltepe İlçesi Şenyurt Çok Programlı Lisesi’nde bulunan 62 erkek ve 32 kız olmak üzere toplam 100 öğrenci örneklem alınarak öğrenme sürecinde materyal kullanımın öğrenciler üzerindeki etkileri incelenmiştir. Çalışmada araştırmacılar tarafından geliştirilen 15 soruluk bir anket kullanılmıştır. Likert ölçek tipinde hazırlanan bu ankete öğrencilerin verdiği yanıtlar analiz edilmiştir. Öğrencilerin materyal kullanılarak yapılan öğrenim sürecini eğitsel, algısal ve psikolojik boyutta nasıl değerlendirdikleri belirlenmeye çalışılmıştır. |
|
ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞTE ÖNEMLİ BİR ADIM: DEMOKRAT PARTİ’NİN KURULUŞU |
Author : Sabit DOKUYAN |
Abstract | Full Text |
Abstract : Demokrat Parti, Türkiye’nin demokrasi hayatında önemli bir yere sahiptir. 27 yıl boyunca tek parti iktidarı ile yönetilen ülkenin çehresini değiştiren bu parti, Cumhuriyet Halk Partisi içerisinden doğmuştur. İktidar partisinin çıkmazlarını iyi değerlendiren yeni parti, kısa sürede büyük halk kitlelerini peşine takarak dört yıl içinde iktidara geçmiştir. Bu çalışmada; Demokrat Parti kurucularının CHP’den kopuşları, partiyi hayata geçirme çabaları, yeni oluşumun sahip olduğu politik anlayış değerlendirilmiştir. |
|
FİNANS SEKTÖRÜNDE VERİ MADENCİLİĞİ UYGULAMASI |
Author : Gülser Acar DONDURMACI - Ayşe ÇINAR |
Abstract | Full Text |
Abstract : Bu çalışmada İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)’ndan elde edilen 1990-2010 yıllarını kapsayan döneme ait olmak üzere, 10 adet bankanın menkul kıymetlerinin kapanış fiyatları, menkul kıymet teknik analizlerinde yaygın biçimde kullanılan teknik göstergeler, altın fiyatlarındaki değişmeler, dolar kurundaki değişmeler ve bazı yurtdışı borsa göstergeleri göz önüne alınarak karar ağaçları oluşturulmuş ve bu ağaçlara dayalı olarak karar kuralları elde edilerek finans sektöründe bir veri madenciliği çalışması gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler üzerinde çeşitli ön işlemler yapılarak veri madenciliği sürecinin ilk aşaması tamamlanmış ve daha sonra veri madenciliği modelleri içinde tahmin edici model olarak ele alınan sınıflandırma yöntemi uygulanmıştır.Analize dahiledilen niteliklerin sayısını azaltmak amacıyla "Çoklu Doğrusal Regresyon Modelleri" düzenlenmiş olup, analizin ilk aşamasında çalışma kapsamında incelenen bütün nitelikler modele alınmışken, ilerleyen aşamada, istatistiksel bakımdan anlamlı olmayan nitelikler modelden çıkarılmıştır. Bu deneysel işlemlerin sonucunda bazı menkul kıymetlere ait regresyon modellerinden elde edilen niteliklerin seçilmesiyle daha düşük ortalama hataya sahip regresyon ağaçlarının elde edilmiştir. Çalışmanın son aşamasında, incelenen veriler üzerinde regresyon ve sınıflandırma ağaçları (CART) ile sınıflandırma işlemi yapılarak, bir algoritma geliştirilmiş ve karar kuralları oluşturulmuştur. |
|
İŞİTME VE BEDENSEL ENGELLİ SPORCULARIN STRES DÜZEYLERİNİN BAZI DEMOGRAFİK DEĞİŞKENLER YÖNÜNDEN İNCELENMESİ |
Author : Melike ESENTAS - Burak GÜRER - Zühal KILINÇ - H. Murat ŞAHİN |
Abstract | Full Text |
Abstract : Bu çalışmada, işitme ve bedensel engelli sporcuların hissettikleri stres düzeyleri incelenmiştir. Çalışmada Yalçın’ın (2009) yüksek lisans tezinde kullandığı ölçek uyarlanarak kullanılmıştır. Ölçeğin birinci bölümde engelli sporcuların bireysel özelliklerini belirten sorulara, ikinci bölümde engelli sporcuların yaşadıkları stres düzeyini belirlemeye yönelik sorulara yer verilmiştir. Araştırmanın verileri, 2013-2014 yılı Güneydoğu Bölgesi illerindeki engelli spor kulüplerinin sporcularından elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde frekans, yüzde ve aritmetik ortalama ayrıca Independent Samples T testi ve iki gruptan fazla durumda tek yönlü varyans analizi (One Way Anova) testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, engelli sporcuların yaşadıkları stres düzeyinin cinsiyet, medeni durum, yaş, eğitim durumu, mesleği, maaş, mesleki deneyimi, çocuk sayısı ve engelli olma nedeni değişkenleri arasında bir ilişki bulunamamıştır. Sonuç olarak, sporcuların branşları ve engel durumları ne olursa olsun sporun strese olumlu etki yaptığı ve iyi bir performans ortaya koyabilmelerine katkı sunduğu sonucuna ulaşmak mümkündür. |
|
THE STONE-THROWING CHILDREN: THE EXPLOSION OF ANGER IN MERSIN’S SUBURBSss.1-15 TAŞ ATAN ÇOCUKLAR: MERSİN’İN BANLİYÖLERİNDE ÖFKE PATLAMASI |
Author : Nurdan AKINER |
Abstract | Full Text |
Abstract : Bu çalışma Türkiye’nin Mersin ilinde yaşamını sürdüren ve “taş atan çocuklar” olarak bilinen çocuklardaki öfke ve şiddetin nedenlerini analiz etmektedir. Aslında söz konusu travmatik olaylar, 1992 ile 2005 yılları arasındaki dönemde zorunlu göçe uğramış ve yaşamını bu bölgede sürdüren nüfusla ilgilidir. Saha çalışması Mersin’in Akdeniz ilçesi sınırları içinde yer alan Şevket Sümer, Güneş, Gündoğdu, Siteler, Çay ve Çilek mahallesinde 250 çocukla gerçekleştirilmiştir. Polise taş atan çocuklar ağırlıklı olarak, zorunlu göçe maruz kalmış ailelerin çocuklarıdır. Araştırma sonuçları göstermektedir ki öfke, söz konusu çocukların devlete ve kurumlarına tepkisini karakterize etmektedir. Bu çalışmada kalitatif ve kantitatif yöntemler bir arada kullanılmıştır. Çocuklarla yapılan yüz yüze mülakatlarda kullanılmak üzere bir anket formu da düzenlenmiştir. Mülakatların tümü kayıt altına alınmış, anket formlarında katılımcıların ismi yerine rumuz kullanılmış ve böylece katılımcıların sorulara verdikleri yanıtların üzerinde detaylı bir şekilde durulabilmiştir. Ayrıca araştırma sonuçlarının analizi, istatistiksel Ki-Kare Testi ile de yapılmıştır. |
|
RBAYCAN”IN TARIM SİSTEMİNİN EKONOMİK DEĞERLENDİRMESİNİ BAZI KONULARI |
Author : Akif VELİYEV |
Abstract | Full Text |
Abstract : Azerbaycan Cumhuriyet bağımsızlığını kazandıktan sonra tarım sektöründe reformları gerçekleştirmek için ihtiyaç yarandı. Tarım sektörde yapılan reformlarından sonra tarım arazilerinin kullanılmasında oluşan sorunlar günümüzde önemli boyut almşıtır. Hükümet tarafından uygulanan ilgili eylem planları tarım sektörde yukarıda belirtilen sorunların çözümünde bazı ilerleme kaydettiştir, ama genel olarak sorunları bilimsel bakış açısından çözümsüz kalmıştır. Bunu göz önünde bulundurarak, biz bu makalede tarımda en önemli sorunlardan biri olarak ekonomik açıdan yeni ürün yetiştiriciliği sisteminin oluşumu değerlendiririk. Makalede bağımsızlık kazandıktan sonra yeni bir ekonomik sistem Azerbaycan'da tarım sisteminin oluşumu ve etkileyen faktörler uygulama düzeyinde ele alınmıtır. Ayrıca tarım sisteminin tanıtımın sonuçları çiftliklerin somut örneğinde değerlendirili ve teknolojinin geliştirilmesinin tarım sisteme ektileri kayd edilir. |
|
KAMU KURUMLARINDA MOBBING: KAHRAMANMARAŞ ÖRNEĞİ |
Author : Hatun KORKMAZ - İ.Ethem TAŞ |
Abstract | Full Text |
Abstract : Değişen ve gelişen dünya koşulları ile birlikte iş yerinde insana değer vermeyen klasik yönetim anlayışının yerini modern ve postmodern yönetimlerin almasıyla, insan kaynağı iş yerlerinde kurumun/örgütün en önemli unsuru haline gelmiştir. İnsan kaynağının giderek öneminin artması iş yerinde çalışanların yaşadığı her türlü olumsuz durumların da incelenmesini gerekli kılmıştır. Çünkü çalışma yaşamında farklı sorunlar dikkat çekmeye başlamıştır. Günümüzde insanların çalıştıkları yerde yaşadıkları sorunlardan biri de yıldırıcı davranışlara maruz kalmalarıdır. İş yerinde çalışanların sistematik olarak yaşadığı psikolojik baskı olaylarının genel adı olan ve kişiye, çalışma arkadaşlarına, kuruma hatta topluma ciddi boyutta zararlar verebilen mobbing, 1980’li yıllarda Heinz Leymann tarafından isimlendirilmiştir. Daha sonra dünya genelinde giderek artan bir ivmeyle mobbing olaylarına karşı farkındalık uyandırılmış ve hukuksal düzenlemelere gidilmiştir. Bu bağlamda gerekli literatür araştırması yapılarak Kahramanmaraş il merkezindeki 14 farklı kamu kurumunda yapılan ve 554 kamu çalışanının dahil edildiği bu incelemede kamu çalışanlarının mobbing davranışları ile ilgili algıları ve bu algılarının demografik özelikleri ile ilişkisi ortaya konmaya çalışılmıştır. |
|
ETKİNLİK TURİZMİ: KÜLTÜR BAŞKENTİ ETKİNLİKLERİNİN BAŞARI UNSURLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME |
Author : Samet ÇEVİK - M. Necdet TİMUR - Güzin KIYIK KICIR |
Abstract | Full Text |
Abstract : Etkinliklerin düzenlendiği şehirler ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda çok sayıda fayda elde etmektedir. Bu yüzden günümüzde birçok şehir etkinlik turizmine yönelmiştir. Kültür turizminin bir çeşidi olan etkinlik turizmi içerisinde kültür başkenti etkinlikleri, şehirlere sağladığı faydalar açısından önemi giderek artan etkinliklerdir. İstanbul'un 2010 yılında Avrupa kültür başkentliği sıfatını taşıması, akabinde Eskişehir'in 2013 Türk Dünyası kültür başkenti olması ile ülkemizde kültür başkentliğine dair farkındalık oluşmaya başlamıştır. Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2023 Stratejik Planı’nda, iç ve dış turizmde kültür turizmi hareketlerini artırmak amaçlı her yıl bir şehrin "Kültür Turizmi Kenti" olarak ilan edileceği belirtilmiştir. Bu göstermektedir ki; buna benzer etkinlikler artarak devam edecektir. Kültür başkentliği gibi kültürel mega etkinliklerde başarı elde edebilmek için birtakım unsurlara dikkat edilmesi önem arz etmektedir. Çalışmada önceki yıllarda kültür başkentliği yapmış olan şehirleri içeren çalışmalar ve çeşitli raporlar incelenerek, kültür başkentliği için gerekli olan başarı unsurları değerlendirilmiş ve benzer etkinlikleri düzenleyecek olan şehirler için önerilere yer verilmiştir. |
|
KARAMANLI EDEBİYATININ TARİHSEL GELİŞİMİ |
Author : Pelin EKŞİ |
Abstract | Full Text |
Abstract :Karamanlılar yoğun olarak Karaman, Konya, Kayseri ve civarında yaşamış Ortodoks Hıristiyanlık inancını benimsemiş Türklerdir. Tarihte Türkçe konuşan Hristiyan bir topluluğun ismi olarak Karamanlı ifadesini ilk kullanan 1553-1555 yıllar arasında İstanbul ve Anadolu’yu ziyaret eden Alman seyyah Hans Dernschwam’dır. 1926’da Türkiye ve Yunanistan arasında gerçekleşen nüfus mübadelesinde Yunanistan’a göç ettirilmişlerdir. Karamanlı Türkleri zengin bir yazılı edebiyata sahiptirler. Bu eserlerin bir kısmı yazma, çoğu matbudur. Türkçedir ve Yunan alfabesiyle yazılmıştır. Karamanlı edebiyatının büyük kısmını başka dillerden tercüme eserler oluşturmaktadır. Bu çalışmada Karamanlı edebiyatı tarihsel gelişimi çerçevesinde ele alınacaktır. |
|
PSİKOLOJİ BİLİMİNİN OLUŞUM VE GELİŞİMİNE KATKIDA BULUNAN DOĞU İSLAM MEDENİYETİ |
Author : Aşkım HATUNOĞLU |
Abstract | Full Text |
Abstract : Bu makalenin amacı psikolojiye katkısı olan İslam filozoflarının genel anlamda tanıtımını yapmak ve psikolojinin hangi alanlarında çalışmalar yaptıklarını belirtmektir. Günümüz psikoloji bilimine yaklaşımlarda, akademik literatürde psikolojiye oluşum ve gelişim anlamında katkıda bulunan bilim adamları ifade edilirken aslında bu bilimin oluşum sinyallerinin ilk defa doğu medeniyeti ve İslam âlimlerinden kaynaklandığı bilgisi verilmemektedir. 19 yy. la kadar felsefenin içinde yer alan psikoloji bilimi başlangıçtan bağımsızlaştığı güne kadar sadece batı bilim ve medeniyeti öncülüğünde gelişen bir bilim dalı olduğuna inanıldı ve doğu medeniyetinin katkıları göz ardı edildi. Oysa bilim ve medeniyet döngüsünde nerdeyse tüm alanlarda batı dünyası kadar doğu dünyasının da büyük katkıları bulunmaktadır. |
|
ÇEVRECİ ELEŞTİRİ KURAMI AÇISINDAN MÜGE İPLİKÇİ’NİN CEMRE ADLI ROMANI |
Author : Macit BALIK - Bilgen TEKBEN |
Abstract | Full Text |
Abstract : Günümüzde çevresel tahribatların ve doğaya verilen zararların hızlı bir şekilde arttığı gözlemlenmektedir. Hızlı nüfus artışı, sanayi tesislerinin inşa edilmesi, nesli tükenen hayvanlar, orman alanlarının yok olması doğanın tahribine neden olur ve yaşamı tehdit eder. Bunun için çeşitli eylem ve gösterilerle doğal yaşama ve çevreye verilen zarara dikkat çekilmeye çalışılır. Edebiyat da çevreye ilişkin duyarlılığını konuyu ele alışıyla gösterir. Pek çok edebi türde çevre ve çevre sorunları ele alınır. Edebiyatın bu amaçla kullanılmasıyla başlayan yaklaşımlar sonucunda Çevreci Eleştiri (Ecocriticism ) ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada çevre ve edebiyat ilişkisinden yola çıkılarak Müge İplikçi’nin Cemre (2006) adlı romanı incelenecektir. |
|
KELOĞLAN MASALLARINDA YER ALAN DEĞERLERİN İNCELENMESİ |
Author : Nevin AKKAYA |
Abstract | Full Text |
Abstract : Son Yıllarda Ülkemizde ve dünyada, okullarda örtük ya da açık programlara yerleştirilerek Sosyal Bilgiler, Din Kültürü, Ahlak Bilgisi ve Türkçe gibi derslerde metinler aracılığıyla değerler eğitimine önem verilmektedir. Seçilen metinlerde yer alan milli, insani ve kültürel değerler üzerinde daha ayrıntılı durularak eğitim gerçekleştirilmektedir. Bu edebi metinler içinde masallar önemli bir yere sahiptir. Masalların en önemli işlevlerinden biri masal kahramanlarıyla sunulan iyi kötü kavramlarını öğretmektir. Masal okuyan veya dinleyenler farkında olmadan masalın ait olduğu kültürünü, dilini, dinini, geleneklerini ve göreneklerini de öğrenirler. Bu araştırmada amaç Tahir Alangu’nun Keloğlan Masalları adlı kitabında yer alan masallardaki değerleri, Schwartz Değerler ölçeğine göre sınıflandırmak ve Türkçe öğretiminde önemini ortaya koymaktır. Elde edilen bulgulara göre Masallarda en sık rastlanan değer % 51 oranla geleneksellik değeri olmuştur. Bu değeri sırasıyla güç ve başarı değerleri izlemektedir. Masallardaki değerler, doğru okunduğunda ve incelendiğinde ilköğretim öğrencilerine değer kazandırmada ve bu değerlerin gelecek kuşaklara aktarılmasında etkili olacaktır. |
|
MUTLAKLIK VE MÜPHEMLİK ARASINDA: ZEKİ DEMİRKUBUZ FİLMLERİNİN İÇGÖRÜ VE KÖRLÜKLERİ |
Author : Gönül Eda ÖZGÜL |
Abstract | Full Text |
Abstract : Modern görme biçiminde bir yetersizlik ve eksiklik olarak görülen ve bu sebeple de bastırılmaya çalışılan müphemliğin, bir metnin farklı okumalara açık olmasına imkân verdiği düşüncesinden hareketle, bu çalışmada Zeki Demirkubuz filmlerinin içgörüleri ve körlükleri bu filmlerin müphemlikle ilişkileri ekseninde ele alınacaktır. Bu doğrultuda, bu filmlerde bir yandan iktidar sorunsallaştırılırken bir yandan iktidarın bireyi kuşatan sosyal yapıların yarattığı çıkışsızlığın mutlaklaştırılması aracılığıyla nasıl yeniden tesis edildiği ortaya konulacaktır. Bu çalışmada amaçlanan, filmleri açıklamak ve filmlere mutlak anlamlar atfetmekten ziyade günümüz Türkiyesi’ni ve Türkiye’nin modernlik ve modernleşme ile ilişkisini anlamlandırmak için kültürel bir zemin teşkil eden bu filmleri anlamak ve bu filmlerle üretken bir ilişkiye girmektir. |
|
MARKA KENTLERİN OLUŞMASINDA SPOR PAZARLAMASININ ROLÜNÜ BELİRLEMEYE YÖNELİK ÜNİVERSİTELERARASI FUTSAL MÜSABAKALARINDA BİR ARAŞTIRMA |
Author : Ömer Kürşad TÜFEKCİ - Didar BÜYÜKER İŞLER |
Abstract | Full Text |
Abstract : Ülkelerin sahip oldukları rekabet avantajları, bölgesel ve yerel kalkınmaları açısından oldukça önemlidir. Bu avantajlar içinde kentlerin markalaşma çalışmaları, literatürde çeşitli çalışmalar ve örneklerle ortaya konulmaktadır. Bu çalışmada, Isparta iline yönelik güçlü yönlerinden biri olduğu düşünülen spor pazarlaması kavramı, markalaşma stratejisi olarak tartışılmaktadır. Çalışmada Süleyman Demirel üniversitesine futsal müsabakası amacıyla gelen öğrencilere literatüre dayanarak geliştirilen anket uygulanmıştır. Araştırmada spor pazarlaması boyutlarının, Isparta iline yönelik olarak gelişen tutumlar üzerindeki etkisi ölçülmeye çalışılmıştır. Bu amaçla oluşturulan hipotezler doğrultusunda elde edilen verilere SPSS 17.0 programında tanımlayıcı analizler, güvenirlilik ve regresyon testleri uygulanmış, bulgular değerlendirilmiştir. Spor pazarlama boyutlarından genel memnuniyet, fiyat, misafirperverlik, yiyecek-içecek ve konaklamanın, sporcuların Isparta’ya yönelik tutumlarını olumlu yönde etkilediği görülmüştür. Bununla beraber etkinlik alanı boyutunun sporcuların Isparta’ya yönelik tutumları açısından anlamlı bir etkisinin olmadığı görülmüştür. |
|
TÜRKİYE’DE SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞAL KAYNAK KULLANIMI ARAYIŞLARINA BİR ÖRNEK: YEŞİL BİNALAR |
Author : Ferhat ARSLAN |
Abstract | Full Text |
Abstract : BM Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu (WCED) tarafından 1987 yılında yayınlanan Brundtland Raporu ile tanımlanan sürdürülebilirlik kavramı, bugün birçok çalışmanın ve uygulamanın ana konusu olmuştur. Çevre – kalkınma kavramlarını bir arada barındıran politikaların uluslararası camiada kabul görüyor olması hem hükümetlerin hem de özel şirketlerin bu yönde çalışmalar yapmasını zorunlu kılmıştır. Dünya’da ve Türkiye’de önemli bir doğal kaynak tüketim alanı olan yapı sektöründe, sürdürülebilirlik temelli ve doğa dostu binalar da bu zorunluluktan doğmuştur. Kısaca yeşil bina olarak tanımlanan bu yapılarda; binanın yapım, onarım ve bakım süreçlerinde daha az doğal kaynak kullanımı amaçlanmaktadır. Son yıllarda gündeme gelmeye başlayan ve sayısı gittikçe artan bu yapıların, Türkiye’de sürdürülebilir doğal kaynak kullanımındaki etkisinin ne olduğunun/ne olacağının belirlenmesi çalışmanın amacıdır. Maliyetlerinin yüksek olduğu düşüncesi nedeniyle toplum tabanına yayılamayan yeşil binaların yaygınlaşmaları durumunda, sınırsız ihtiyaçlara karşın sınırlılık arz eden doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımında önemli oranda etkisi olacaktır. |
|
"LAİKLİK ELDEN GİTTİ, LAİKLİK GERİ GELDİ": KÜLTÜREL İSLAM UYGULAMALARINDA SEKÜLERLEŞME |
Author : Alper ÇAKMAK |
Abstract | Full Text |
Abstract : Bu makale, Türkiye’de siyaset, politik ekonomi, kamu alanı, etik ve kanuni faktörler açısından dindarların sekülerleşmesi konusunun içeriğini incelemeye yönelik bir çalışmadır. Bu çalışmanın önem arz etmesinin başlıca sebebi, bu konuya ait literatürün genellikle son yıllarda, Türkiye’de siyasal alanın “Türkiye Malezya olur mu?” tartışmalarıyla gün yüzüne çıkan, muhafazakarlaşması/sekülerlikten uzaklaşması üzerine odaklanmış olmasıdır. Bütün bu tartışmalar arasında, dindarların sekülerleşmesi beklenen değişimin tam aksine yeni bir tartışma konusu olarak sahneye çıkmıştır. Dindarların dindarlık üzerine düşünce ve algılarındaki değişiklik, Turner tarafından, “Edimsel Dönüşlülük” diye tanımlanan olgu ile gündelik hayat pratikleri, finans, girişimcilik, moda/ modalaştırma, İslami partilerin politik ajandaları, batılı ve seküler imgeler üzerine oluşturdukları perspektiflerin yeniden oluşumu ve yorumlanması ile gözlemlenebilir. |
|
HAYALDEN GERÇEĞE: 1980 SONRASI ÇAĞDAŞ TÜRK SANATI'NDA GELENEKÇİ YAKLAŞIM ( FROM IMAGINARY TO REAL: TRADIONALIST PERSPECTIVE IN CONTEMPORARY TURKISH ART IN THE POST-1980s ) |
Author : Şeyda BARLAS BOZKUŞ |
Abstract | Full Text |
Abstract : 1980 sonrası çağdaş Türk sanatında kullanılan geleneksel sanat öğelerin tarih ve modern sanat kurgusu üzerinden incelenecek olan çalışmada çağdaş sanatçıların milli kültür ve geleneksel sanatlara ait öğeleri post-modern kavramlarla nasıl bütünleştirdikleri sorgulanacaktır. Batılışma’dan bugüne Türkiye’deki sanatın gelenekle olan etkileşimi göz önünde bulundurulduğunda çağdaş sanatın tarihi ve modernliği bir arada yorumlaması Türk sanatına yeni bir estetik perspektif kazandırmıştır. Son otuz yılda Türkiye coğrafyasında yerelin moderne ve çağdaş olana aktarımı, minyatür, hat, tezhip, cam, dokuma, halı gibi geleneksel sanat öğelerinin çağdaş sanat video, yerleştirme ve fotoğraf gibi formlara aktarılmasıyla elde edilmiştir. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında İstanbul Modern’de açılan “Gelenekten Çağdaş’a: Modern Türk Sanatı’nda Kültürel Bellek” adlı sergide geleneksel her türlü biçim ve estetiği modern ve çağdaş anlatımla yeniden yorumlanmıştır. Tarih, çağdaş sanat için ne gibi olanaklar sağlar? Anadolu coğrafyasının içinde bulunduğu yerel bir çağdaş sanat yaratmak ne derede olanaklıdır? Geleneksel ve yerel olanı bugünün yapıtları içerisinde tutmak ne derece mümkündür? Politik tartışmalar çerçevesinden bakıldığında çağdaş Türk sanatı kimliği nasıl kurgulanmıştır? |
|
IV. MURAT’IN BAĞDAT SEFERİ HAKKINDA YAZILMIŞ BİR KASİDE: TULÛ’Î’NİN PESENDÎDE-NÂME’Sİ |
Author : Halil Sercan KOŞİK - Özer ŞENÖDEYİCİ |
Abstract | Full Text |
Abstract : IV. Murat’ın Bağdat seferini konu edinen eserlerden birisi de Tulû’î’nin XVII. yy’da kaleme aldığı Pesendîde-nâme’dir. Bugün tek nüshası Fransız Milli Kütüphanesi’nde bulunan eser, 89 beyit olup kaside nazım şekliyle yazılmıştır. Alışılmamış bağdaştırmalar ve uzun Farsça terkiplerle örülmüş kasidede, dönemin popüler akımı olan Sebk-i Hindî’nin geniş etkisinin olduğu görülmektedir. XVII. yüzyıl Osmanlı savaş kültürünü aksettiren bu önemli vesikada şair oldukça farklı, çarpıcı ve ilginç bir anlatıma başvurmuştur. Bu husus özellikle canlı savaş tasvirlerinin anlatımında daha belirgindir. Çalışmamızda söz konusu eser incelenip tanıtılacak ve Pesendîde-nâme’nin transkripsiyonlu metni araştırmacıların istifadesine sunulacaktır. |
|